Yaratıcılık, disiplin ve çocuksu bir ruhun birleşiminden oluşur.
Robert Greene
Kaynakların azaldığı, rekabetin arttığı, fark yaratmanın ise bir değer olarak öne çıktığı günümüz dünyasında, yenilikçi gençlerin yarattığı katma değer gittikçe önem kazanıyor. Yenilikçi gençlerin yetişmesi ise okulların yegane amacı olmaya başladı tüm dünyada. Harvard Üniversitesi eğitim uzmanı, Tony Wagner’in, İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınevi tarafından Aytül Özer çevirisiyle 2016 yılında yayımlanan, “Yenilikçiler Yaratmak: Dünyayı Değiştirecek Gençler Yetiştirmek” adlı kitabında özellikle de yenilikçi gençlerin hikâyeleri hayli ilgi çekici. Tony Wagner, Amerika’da çeşitli lise, yüksekokul ve üniversitelerde okuyan yenilikçi gençlerin zihinsel, duygusal ve sosyo-ekonomik özelliklerini incelemiş. Kitapta, yenilikçi gençlerin hikâyelerinin yanı sıra anne babalar, öğretmenler ve iş dünyasındakiler işine yarayacak pek çok fikir var. Değişimin zorunlu olduğunu belirten Tony Wagner, ‘’21. yüzyılın sorunlarına, 20. yüzyılın çözümlerini üreten bir eğitim sistemine sahibiz’’diyerek anne babalık alışkanlıklarından eğitim sistemine, iş dünyasının kurallarından toplum düzenine kadar her alanı kapsayan öneriler sunuyor.
Tony Wagner, kitabında özellikle eğitim sistemini eleştirirken, gençlerin okula karşı gittikçe ilgisinin azaldığını belirterek, bundan sonraki en büyük zorluk, gençlerin güçlü olmasını sağlayan bir eğitim sistemi tasarlamak” diye ifade ediyor.
Tony Wagner’a göre gençlerin yenilikçi olmasını belirleyen üç temel unsur var. Bunlar, oyun, tutku ve amaç. Wagner dünyada artık bütün öğrencilerin, kariyer, sürekli eğitim ve yurttaşlık açısından gereksinim duydukları yeni becerilere ‘’Yedi Hayatta Kalma Becerisi’’ adını vermiş ve şöyle sıralıyor kitabında:
- Eleştirel düşünme ve sorun çözme
- İlişki ve iletişim ağlarında işbirliği ve etkileyerek öncülük etmek
- Ataklık ve çevreye ve koşullara uyum
- İnsiyatif ve girişimcilik
- Bilgiye erişme ve onu analiz etme
- Etkili sözlü ve yazılı iletişim
- Merak ve hayal gücü
Kitapta iş dünyasına şöyle sesleniliyor: ‘’Yıllarca konuşulan; öğretmenlerin, anne-babaların ve öğrencilerin daha fazla sorumlu tutulması oldu. Eğitim sistemimizi köklü bir biçimde iyileştirmek için şimdi sorumluğun bir bölümünü üstlenme sırası sizde’’.
Kitapta, söyleşilere eşlik eden video önerilerine de yer verilmiş. Her bir video birbirinden ilgi çekici ve bilgilendirici. Kitabın son sayfalarında yer alan ‘’Genç Bir Yenilikçiye Mektup’’ gençlere, girişimcilere ve hayat boyu öğrenenlere önemli tavsiyeler var. Mektup uzun ancak kısa bir bölümünü paylaşmak isterim.
‘’’….Bir diğer zor şey: Başarısızlığa uğrayacaksın ve büyük olasılıkla bu sadece bir kez olmayacak. Eğer başarısızlığa uğramıyorsan işi fazlasıyla garantiye alıyorsun demektir. Başarısız olmak cehennem azabı verir; özellikle de herkesin gözü önünde başarısız olmak. Ancak en değerli derslerden bazılarını başarısızlıktan olacaksın; hatta başarılardan aldığın derslerden daha fazlasını. Başarısızlığının (başarısızlıklarının) nedenlerini düşünüp taşındıkça kendini güçlü ve zayıf yönlerini- daha iyi anlama noktasına varacak, istek ve çabalarını ona göre ayarlayacaksın. Yapmaya çalıştığın şeyin ne olduğu ve onun işe yaraması için neler gerektiği konusunda da kafan daha berrak olacak. Başarısızlığı, öğrenmek için yapılan bir tekrar gibi düşün.
Yapman gereken en zor ve en önemli şeylerden biri kendine ve vizyonuna inanmak. Başarısızlık karşısında bu özgüveni korumak özellikle zordur. Ancak başarmaya çalıştığın şeyin doğruluğundan kendin emin olmazsan azim gösteremezsin. Kimi insanlar senin özgüvenini kendini beğenmişlikle karıştırabilir ve çoğu kez sana düpedüz haksız olduğunu söyleyeceklerdir. Bu tür parazitlere kulak vermek. Ancak alçak gönüllü kalmaya çalış. Başarılı olursan insanlar sana iltifat edecek, egonu besleyecek, ne kadar mükemmel olduğunu söyleyecek. Bu gürültüye de kulak verme…’’
Dünyayı değiştirecek gençler yetiştirmeyi dert edinen anne-babalar, eğitimciler ve liderler, bu kitap sizin için…
Bu yazım 22.01.2018 tarihinde Eğitimpedia‘ da yayınlanmıştır.