Beklemeye Dair…

Bir öğretmenin sınıfta ortaya koyacağı en önemli dört  özellik; sadelik, sabır, şefkat ve beklemeyi bilmek olarak sıralanabilir. Beklemeyi bilmek gerekir, sessizce beklemeyi… Öğretmen sınıfta öğrencilerine “öğreteceğim” diye koşmak ya da baskı kurmaktan uzak olmalıdır. Aynı şekilde“öğrenmek zorundasınız.” diye gürültü(!) yapmaktan da…

Peki, öğretmen ne yapmalıdır?

Yanıt basit: Öğretmen, uygun zamanda uygun soruları sorarak, zihinleri karıştırmalı, ezber bozmalıdır.

Öğrencilerin öğrenmesi için acele etmemek, bu süreçteki önemli durak noktalarından biridir. Zira öğrenmek aceleyi sevmez. Öğrenmeyi ne hızlandırabilir, ne de yavaşlatabilirsiniz.  Diğer yandan bilgiyi beyinde tutmanın bir ön koşulu vardır. O da merak etmektir. Merak önemlidir, hem de çok. Çünkü merak olmadığında öğrenmek hiç de kolay değildir.  Merak, zihni büyük ölçüde harekete geçirir. İşte o süreçte öğrencinin zihninde neler oluyor, öğretmenin bunu dikkate alması gerekir.

“Öğrencilerin meraklarını uyandırmak için yapılması gereken yegâne şey nedir?” diye soracak olursanız şayet, yanıtı aşağıda:

Öğrencilerin kendi düşündüğü ve istediği şeyi yapabilmeleri ve kendi olabilmeleri için ortam yaratmak. İşte bu süreçte, bekleme sırası artık öğretmendedir. Öğretmen, öğrencinin mutlulukla öğrenmesini sağlamalı ve bunun sonuçlarını sabırla bekleyebilmelidir.

Bu durum öğretmen için, beklemeye değer, özel ve anlamlı bir süreçtir.

Öte yandan sınıfta, öğrencilerin sadece okumalarını, dinlemelerini sağlamak yeterli değildir. Öğrenciler aynı zamanda anlatılan konuya ilgi de duymalıdır. Öğretmen derste öğrencileri titizlikle gözlemlemeli, onların konuya ilgi duyup duymadıkları sorusunu sık sık kendine yöneltmelidir. Öğretmen sınıftaki çalışmalarda öğrencilerin dikkatini dağıtacak hareketlerden kaçınmalı, onlara sıkça ve gereksiz müdahalelerde bulunmamalıdır. Tıpkı satranç oyunundaki şah gibi davranabilmeli; vezirlerin, atların, piyonların oynamasına fırsat verebilmelidir. Tıpkı şah gibi gerektiği yerde müdahalede bulunabilmelidir.

Aslında bir insanın ciddiyetle, derinlikle, içtenlikle bir şeyle ilgilendiğini görürseniz, öğrenmenin doğasını anlamış olursunuz. Anlamak için ise beklemeyi bilmek gerekir. Tıpkı bir tohumun çiçek açması gibi…

Sevgili öğretmenler, egonuzu dizginleyin ve sadece çocukların öğrenme merak ve heyecanlarını gözlemleyin.

Sınıflarınızdaki rengârenk çiçeklerin açması için bekleyin. Her şeyin bir zamanı olduğunu asla unutmadan.

İLGİLİ YAZILAR

YAZILAR

Ergen Beyin Rehberi

Gençlik ve gençlik dönemine dair geçmişten günümüze kadar pek çok söylenegelmiştir. Öyle ki M.Ö....

İnsan Her Koşulda

‘’İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır’’ dizelerinin sahibi halk şairi Yunus...

Yetişin Çocuklar

Mimar Friedensreich Hundertwasser, ‘’Tek başına kurulan hayal rüyadan ibarettir.Hep beraber kurulan hayal, hakikatin başlangıcıdır.’’...

Gerçekten Beni Duyuyor musun?

Başarılı çocuklar yetiştirmek, mutlu çocuklar yetiştirmek, mükemmel çocuklar yetiştirme. Bu başlıkları son yıllarda o...

Bütün Beyinli Çocuk

‘’Ebeveynler genellikle çocuklarının bedenleri konusunda uzmandır. 98.6 F derecenin üzerindeki bir beden ısısının ateş...

Eğitimde Finlandiya Modeli

Yeni bir eğitim- öğretim dönemi başladı. Bu yılda okullarda, öğretmenler arasında, pek çok kongre,...

KATEGORİLER

YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

13 + one =