Öğrenme,
yüreğimizin ve aklımızın derinliklerinde bildiklerimizi keşfetmemizdir.
Uygulamak,
bildiğimizi göstermemizdir.
Öğrenme, bireysel bir süreçtir. Öğrenme hızı bireylere göre değiştiği, bireylerin ilgi alanları ve gereksinimleri birbirinden farklıdır. Etkili öğrenme, öğrencinin kendi öğrenme süreci konusunda söz sahip olmasıdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki öğrenciler ne kadar derse etkili olarak katılıyorsa daha hızlı ve Koray öğrendiği, hatırlama düzeylerinin yüksek olduğu ve öğrenmekten keyif aldığı ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin, sınıfta dinlemekten öte, daha fazla konuşmalı, tartışmalı, soru sormalı, sorun çözerek derse katılımlarının artması gerekmektedir. Ayrıca, özellikle ilköğretimde, belirlenen kazanımlara ulaşılabilmesi için, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyi, ilgi ve gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Etkili öğrenme, yapılan şeylere öğrencinin katılımını ve yaptığı şeyler hakkında düşünmesini sağlayan bir şeydir. (Bilim ve Teknik, sayı 347 (Bowelll ve Fison)
Etkili öğrenmenin gerçekleşmesi içinse birçok koşulun eğitim ortamında sağlanması gerekir.
Bunlar;
Okullarda, böylesi bir eğitim ortamının hazırlanması için etkili öğrenmenin önemli ilkelerinden biri olan “eğitim etkinlikleri planlanırken ve uygulanırken öğrenci merkezli olması” yaklaşımının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu ilkenin daha etkili ve verimli bir şekilde uygulanmasında kalite tekniklerinden sınıf içi çalışmalarda faydalanılabilir.
İnsanoğlunun en önemli yeteneklerinden biri olan öğrenme, yaşam sürecinin önemli bir parçasıdır. Herkesin öğrenebildiği ama herkesin farklı biçimde öğrendiği yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Günümüzün eğitim yaklaşımında öğrenmeyi öğrenme ön plan çıkmıştır.
Bireyin öğrenme çalışmaları üzerinde kendisinin söz sahibi olması olarak açıklanabilecek bu süreçte bireyler öğrenme sürecini bilinçli olarak ve öğrenmeyi sağlayan etkinliklerle gerçekleştirmelidir. Öğrencilerin öğrenmeyi öğrenebilmeleri için öncelikle kendi öğrenme özellikleri ile ilgili bilgi sahibi olmaları gereklidir. Bu yönde yapılan çalışmalarda, öğrenme stili kavramının ön plan çıktığı görülmektedir. Öğrenme açısından önemli bir yere sahip olan öğrenme stili bireyin öğrenmeye yönelik çeşitli özelliklerini içermektedir. Öğrenme stili kavramını tanımlamadan önce stil bireyin öğrenmeye yönelik çeşitli özelliklerini içermektedir. Öğrenme stili kavramını tanımlamadan önce stil kavramını açıklamakta yarar vardır. Stil, bireyin tercihini gösterir, göreceli olarak durağandır ve bireyin kişiliğinin bir boyutudur. Bireylerin giyim, konuşma, araba kullanma vb. konularda stili olduğu gibi öğrenmede de belli stilleri vardır.
İlk kez 1960 yılında Rita Dann tarafından ortaya konan öğretim stili kavramı sürekli araştırılan bir konu olmuştur. İnsanların birbirinden farklı öğrendiklerini araştırmalarıyla ortaya konan Rita Dann “öğrenme stili” kavramını şu şekilde tanımlamıştır: “öğrenme stilleri her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır”.
Kolb ise öğrenme stili kavramını, “bireyin bilgiyi alma ve işleme sürecinde tercih ettiği yollar” olarak tanımlamıştır. Ayrıca Kolb, öğrenme stili dört çeşit olarak açıklamıştır. Bunlar: ayırt edici, dönüştürücü, uyum sağlayıcı ve özümleyici öğrenme stilleridir. Öğrenmeyi öğrenmenin temel basmaklarından olan öğrenme stillerini öğrencilerin ve öğretmenlerin bilmesi gerekmektedir. Öğrenme stillerinin bilinmesi tembel ve yaramaz olduğunu sandığımız pek çok öğrencinin sadece stillerini bilinmediği ya da dikkate alınmadığı için öğrenmediği sonuçlarını doğurmaktadır. Bireylerin bilgileri algılama ve öğrenme sürecindeki tercihleri açısından bireysel farklılıklarının olduğu ve öğrenme stiline uygun öğretim ortamında daha iyi öğrendiğini ortaya koymuştur.
Bireyin öğrenme stillerinin belirlenmesi, bu bireylerin nasıl öğreneceği ve bu bireylere uygun öğrenme-öğretme sürecinin nasıl tasarlanacağına ilişkin veriler sağalır. Bu sürecin iki temel öğesi öğretmen ve öğrencidir. Öğrencinin öğrenme stilini bilmesi başarı ve özgüvenini artırırken, öğretmenlerin öğrencilerinin öğrenme stillerini bilmesi daha etkili bir öğrenme-öğretme süreci tasarlamasına katkı sağlayacaktır. Öğretmenlerin kendi öğrenme stillerini bilmesi ve öğrenme stilleri ile ilgili görüşleri önem kazanmaktadır. Okulların, öğretmenlerinin öğrenme stillerini belirlemeleri ve bu konuda öğretmenlerine hizmetiçi eğitim vermeleri gerekmektedir.
“İnsan beyni bizim anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı onu anlayamayacağımız kadar aptal olurduk .”
-Joestin Gardner
Beynimize başka açıdan bakmak gerek; günlük rutinleri bırakıp beyin araştırmalarını incelemek, beynimizle ilgili farkındalığımızı geliştirmek.
Öğrenme, bireysel bir süreçtir. Öğrenme hızı bireylere göre değiştiği, bireylerin ilgi alanları ve gereksinimleri birbirinden farklıdır. Etkili öğrenme, öğrencinin kendi öğrenme süreci konusunda söz sahip olmasıdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki öğrenciler ne kadar derse etkili olarak katılıyorsa daha hızlı ve Koray öğrendiği, hatırlama düzeylerinin yüksek olduğu ve öğrenmekten keyif aldığı ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin, sınıfta dinlemekten öte, daha fazla konuşmalı, tartışmalı, soru sormalı, sorun çözerek derse katılımlarının artması gerekmektedir. Ayrıca, özellikle ilköğretimde, belirlenen kazanımlara ulaşılabilmesi için, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyi, ilgi ve gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Etkili öğrenme, yapılan şeylere öğrencinin katılımını ve yaptığı şeyler hakkında düşünmesini sağlayan bir şeydir (Bilim ve Teknik, sayı 347 (Bowelll ve Fison)
Etkili öğrenmenin gerçekleşmesi içinse birçok koşulun eğitim ortamında sağlanması gerekir.
Bunlar;
Okullarda, böylesi bir eğitim ortamının hazırlanması için etkili öğrenmenin önemli ilkelerinden biri olan “eğitim etkinlikleri planlanırken ve uygulanırken öğrenci merkezli olması” yaklaşımının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu ilkenin daha etkili ve verimli bir şekilde uygulanmasında kalite tekniklerinden sınıfiçi çalışmalarda faydalanılabilir.
Anlatma öğretmek aynı şey olsaydı, kendimizin bile hayran olacağı iyi öğretmenler olurduk.