‘’İnsan beyni her şeye muktedirdir…Çünkü her şey, tüm gelecek gibi geçmiş de onun içindedir’’. Joseph Conrad
“Olanaksızın Fiziği” ve “Geleceğin Fiziği” gibi çok satan kitapların yazarı, Japon asıllı ABD’li kuramsal fizikçi ve fütürist Michio Kaku Zihnin Geleceği adlı son kitabında bilimin zihni anlamaya ve geliştirmeye yönelik arayışlarını paylaşıyor
Pek çok bilim programının da yapımcısı olan Michio Kaku, evrendeki en büyüleyici ve en karmaşık yapı olan insan beyni üzerine bilimsel araştırmaları ortaya koyuyor. Bir fizikçinin bakış açısıyla yazılan bu kitabı daha da ilgi çekici kılıyor.
ODTÜ Yayıncılıktan çıkan kitap, rahat okunur, anlaşılır ve merak uyandırıcı. İlk bölümü zihin ve bilinçlilik konusunda genel bir fikir veriyor. İkinci bölümde; anıların kaydedilmesi, zihin okuma, telekineziye olanak sağlayabilecek mevcut teknolojiler açıklıyor. Üçüncü bölüm ise değişen bilince geleceğe odaklanıyor; bir nevi tersine mühendislikle beynin çalışma biçimini anlamaya, çözmeye çalışılıyor.
Michio Kaku, gelecekte bilgisayarlar aracılığıyla telepati, telekinezi, bellek temizliği, hatıra aktarımı, düşünce kaydı hatta rüya görüntüleme mümkün olabileceğini belirtiyor.’’İnsan zihninin bu gibi yetileri henüz en ilkel formunda ama yakında sadece düşüncelerimiz aracılığıyla bilgisayarları kontrol etmeye başlayacağız. Bir odaya gireceğiz mesela ve bir çekmecede duran bilgisayar çipine zihnimizle istediklerimizi yaptırabileceğiz’’. Bu tanımlamalar Matrix filmini hatırlatıyor adeta.
Zihnin Geleceği, bir zaman yalnızca bilim kurgunun ilgi alanına giren konulara bilimin çerçevesinden bakıyor. Telepati, zihin kontrolü, avatarlar, telekinezi ve hafızanın ya da rüyaların kaydedilmesi gibi konularda, dünyanın önde gelen laboratuarların da yürütülen en son araştırmaları ve şaşırtıcı sonuçlar sunulmuş. Sinir bilimin sınırlarının zorlandığı, olağanüstü bir yolculuk sunan Dr. Kaku, insan beyninin bilgisayarlara yüklendiği, duyguların ve düşüncelerin bir beyin ağında toplandığı, kavrama yeteneğini geliştiren ilaçların olduğu, bilincin evrene gönderilebildiği, hatta ölümsüzlüğün sınırlarının zorlandığı bir geleceği bilimin kurgusuyla yazmış.
Dr. Kaku’ya göre, “Belki bir gün zihnimiz bedenimize hapsolmak zorunda kalmayacak ve saf enerji olarak tüm evreni keşfedebilecek. Bilincimizin bir gün yıldızlararası seyahat edecek özgürlüğe kavuşması düşüncesi, şu an uç bir hayal. Ancak bu bile fizik kanunları çerçevesinde mümkün.”
Bilinç mucizesi adlı bu bölüm ise kitabın özünü oluşturuyor.
Bilinç Mucizesi
Son olarak bilim eleştirisi, bir şeyi anlamanın yolunun onun gizemini ve büyümesini kaldırmaktan geçtiğini söyler. Zihnin gizemlerini örten örtüyü kaldıran bilim, ayrıca zihni daha olağan ve sıradan bir hale getirmektedir. Ancak beynin karmaşıklığıyla ile ilgili bilgi edindikçe, evrende bildiğimiz en gelişmiş nesnenin omuzlarımızın üstünde olmasına daha da hayran oluyorum. Dr. David Eagleman’in de dediği gibi, ‘’Beyin ne kadar şaşırtıcı bir organ ve biz de onu incelemek için teknolojiye ve azme sahip bir kuşakta olduğumuz için ne kadar şanslıyız. O evrende keşfettiğimiz en muhteşem şey ve o biziz. ‘’Beyin hakkında daha fazla şey öğrenmek, onun muhteşemliğini azaltmaktan çok, onu daha da özel kılıyor.
İki bin yıldan fazla zaman önce Sokrates ‘’Kendini bilmek, bilgeliğin başlangıcıdır’’dedi. Biz onun dileğini gerçekleştirmek için uzun bir yoldayız.
Harvard’da psikolog olan Dr. Daniel Gilbert, ‘’İnsan beyninin en büyük başarısı gerçekte var olmayan nesne ve olayları hayal edebilme yeteneğidir ve bu yetenek geleceği düşünebilmemizi mümkün kılmaktadır. Bir filozofun söylediği gibi, insan beyni bir ‘’beklenti makinesidir’’ ve yaptığı en önemli iş ‘’geleceği yaratmak’’tır. Geleceği yaratmanın yolu ise zihnimizi anlamaktan geçiyor.
Kendini bilme yolunda zihninden başlamak isteyenler bu kitap sizin için.
Bu yazım 31.03.2016’de Eğitimpedia‘ da yayınlanmıştır.